PERYÖN 21. İNSAN YÖNETİMİ
KONGRESİ 04-06/KASIM/2013 (2. GÜN)
Salona girip blogger masamıza oturup aramızdan kimin ödüle layık
görüldüğünü beklemeye koyulduk. Ödül töreni esnasında salonda bulunan binlerce
kişiye verilen mesaj; İnsan Kaynakları alanında sosyal medyayı kullanan bir
ekip olduğu ve çeşitli konularda yazdıklarını paylaşarak etkileşimde
bulunduklarıydı. Bence çok yerinde bir karar olmuştu bu ödüller. Neticede halen
blogger ları tanımayan birçok meslektaşımız vardı. Bu sayede kendimizi tanıtmış
olduk. Ödül almak için sahneye önce Müge
Arslan ve Saygı Güvenç davet
edildi. Ve son olarak ilki düzenlenen İk Blog ödülleri birincisi Çağın
İnsan Kaynakları – Aydan Çağ oldu.
Blogger masasından kalkarken, aslında hepimiz adına ödülü almak için koşarak
gitti Aydan. Sahnede ödülü aldıktan sonra, İpek Aral Kişioğlu’na ve tüm
takipçilerine teşekkürlerini sundu.
Sahneye davet edilen konuşmacı İDO nun Genel Müdürü Dr Ahmet Paksoy du. Paksoy konuşmasında
“Tecrübesizliğin Şansın” dır sloganı kullandı. İlginç bir anekdot olarak
“Sosyal medyayı bilmiyordum. Ta ki İdo hakkında bir eleştiri kampanyası
başlatılıncaya kadar.” Paylaştı. İDO da yaptığım girişimlerde gençliğimin
faydasını gördüm, eğer tutmazsa başka bir iş yaparım düşüncesi güttüm. Ama
başarılı oldum dedi. İlginç bir yaklaşıma sahipti. Fakat bize aktardığı şey;
“Sen. Genç arkadaşım. Risk almak ve hayatına şekil vermek için neyi
bekliyorsun? “
Paksoy dan sonra sahneye muhteşem sohbetiyle Bekir Ağırdır çıktı. Fatih
Türkmenoğlu ile sohbet eşliğinde geçen oturum da Bekir Bey gündem ve çeşitli
sosyolojik olaylara değindi. O kadar güzel ve dolu içerikle konuşuyordu ki, not
alamadım. Tweet Wall bir süre boş kaldı. Eminim o konuşma sırasında kimse tweet
atmamıştı. Ki bu konu hakkında yine Twetter üzerinden Özlem Helvacı ile aynı düşünceleri paylaştığımız konusunda
yazıştık. Sayın Ağırdır gezi parkı olaylarının aslında bir alarm olduğunu ve
yakında gelecek en büyük tehlikenin kadın üzerine olacağı vurgusunu yaptı.
Malum gündem konularına değinen Ağırdır, Kadın meselesi Türkiye’de henüz
çözümlenememiş ve konuşulamamıştır. Bu sayede kadın meselesi çeşitli mevzularda
dile getirilebiliyor dedi.
Bir sonraki oturumumuz; Biz Nasıl İnsanlarız? İk
Profesyonellerinin Değerleri oldu. Capital dergisinden Sedef Seçkin Büyük moderatörlüğünde konuşmacılar; Doç Dr Mine Afacan Fındıklı, Merck
Gruptan Sevilay Pezek Yangın ve Tat
Konserveden Arzu Aslan Kesimer di. Oturum
süresince yine salonda doluluk olduğu için ayakta dinledik. Hatta not alırken
kâğıdı duvara ve çeşitli zeminlere koyarak zorlandığımı biliyorum. Sunumun
başında yapılan çeşitli grafikler ve istatistiki araştırmalar yansıtıldı
duvara. En beğendiğim söz İnsan Kaynaklarının Türkiye’de halen Kurmay Yetkili
konumda olduğu ve Stratejik Yönetim biçimini benimseyememiş olmasıydı. Ki bu
algı ülkemin kurumlarının genelini yansıtmaktadır.
Öğle yemeği arasında kongrenin farklı bir özelliğini kullandık.
Beslenme Çantası Oturumları ismini verdikleri oturum sayesinde yemeğe gitmeyip
sunum dinlemek isteyenlere verilen kumanyalar ile oturumu takip edebildikleri
bir sistemdi. Bence gayet başarılı bir fikirdi. Bu süreçte Human Group tan Timuçin Bayraktar bizlere İnovasyon
Kültürü: Küçük Balık Büyük Balığı yer sunumunu aktardı. Gelenekçi yapılara kafa
tutan garaj veya oda şeklinde kurulan firmaların sektörün çınarlarını
koltuğundan kaldırmalarını anlattı. Var olan bir uygulamayı geliştirirsiniz ve
bu size yarar sağlarsa bu inovasyondur dedi. İnovasyonun teknolojiyle birlikte
kolaylaştığı ve artık süreçlerin çok hızlı geliştiğinden bahsetti. Bu sayede
bir firma kurup bunu milyonlarca kişiye tanıtmanız birkaç hafta alırken köklü
bir çınar olan şirketinizin yok olması da yine aynı hızda olabilir dedi ve
çeşitli örnekler sundu.
Sırada Peryön İnsan Yönetimi Ödülleri kazananlarının sunumları
vardı. Burada en beğenilen firmalardan birisi tabi ki Viko oldu. Viko firmasını
İdeal İşyerleri Çalıştayından beri takip ediyorum. İk direktörü Gülay Selki ile ilk tanıştığımız da 15
yıl gibi kısa bir süre de muhasebe departmanında çeşitli bölümlere ayrılmış
insan kaynakları departmanı kuran bir firma olduklarını iletmişti. Peryön
kongresinde ilk gün viko dan kimseyle görüşememiştim. İçimde ukde kaldığı için
akşamdan tweet olarak iletmiştim kendilerine. Ertesi gün fuayede Gülay hanımı
görünce çok mutlu oldum. Ama onun beni tanıması ve alakadar konuşması çok büyük
bir mutluluktu. Ödülü kazanan süreçleri anlatırken sunumu izlemeye gelen
kişiler tabiri caizse ağzı açık dinledi. Viko’nun ardından sahneye Eczacıbaşı Baxter
çıktı ve aynı şekilde inovatif hamlelerin neler kattığını ve ne gibi bir
farkındalık yarattıklarından bahsetti.
Kongrenin ve günün son oturumları arasından yaptığımız seçim çok
harika oldu. Eğitmen ve Yazar Mehmet Auf
iş hayatını Metaforik olarak anlatan bir konsept ile orkestra kurmuş. En
eğlenceli oturum olduğu kesindir. Oturum sırasında bazen eller havaya, bazen
ritim tuttuk, kah güldük kah eğlendik. İş yaşamında işe alım, yetenek yönetimi,
mobbing ve yetki gibi konuları metafor kullanılarak bize müzikal bir gösteri
edasıyla sundular. Metafor kullanarak düzenlenen skeçler ve tiyatral denemeler
olduğunu biliyoruz. Fakat metaforik müzikali ilk kez tecrübe edindik.
Her güzel şey kısa sürer, tıpkı Peryön Kongresi gibi. Kongrenin
altyapısı, organizasyonu be katılımcıları çok iyiydi. Hazırlanma sürecinde
emeği geçen herkesin eline sağlık. Bu süreçte görüşme fırsatı yakaladığım ve
fikir alışverişinde bulunduğum kişilere ayrıca Teşekkürlerimi iletiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder