9 Kasım 2013 Cumartesi

Peryön Kongresi 2. Gün

PERYÖN 21. İNSAN YÖNETİMİ KONGRESİ 04-06/KASIM/2013 (2. GÜN)  


Konferansın son günü malum İstanbul trafiğini düşünerek çok erken bir saatte yola koyuldum. Erken bir şekilde kongre alanı olan Lütfi Kırdara ulaştım. Geldiğimde blogger lar toplanıp çeşitli konularda sohbet ettik. Tabi yanımızda büyümüz ve öncümüz İpek Aral Kişioğlu vardı. İpek hanımla sohbet etmek gerçekten çok hoş. Sohbet esnasında günün açılışında yapılacak İK Blog Ödülleri Törenini konuştuk. Oylamanın farklı bir sistem olması nedeniyle bazı çelişkiler olacaktı elbette. Fakat ne olursa olsun bu ödül töreni bir ilkti ve birçoğumuzu heveslendirdi. Benim blogum yarışmaya katılacak kriterleri taşımadığın için finalist olamamıştı. Bende umudumu 2014 İK Blog ödüllerine sakladım. Bir mani olmazsa seneye iddialı bir şekilde yarışmaya katılacağım.  

Salona girip blogger masamıza oturup aramızdan kimin ödüle layık görüldüğünü beklemeye koyulduk. Ödül töreni esnasında salonda bulunan binlerce kişiye verilen mesaj; İnsan Kaynakları alanında sosyal medyayı kullanan bir ekip olduğu ve çeşitli konularda yazdıklarını paylaşarak etkileşimde bulunduklarıydı. Bence çok yerinde bir karar olmuştu bu ödüller. Neticede halen blogger ları tanımayan birçok meslektaşımız vardı. Bu sayede kendimizi tanıtmış olduk. Ödül almak için sahneye önce Müge Arslan ve Saygı Güvenç davet edildi. Ve son olarak ilki düzenlenen İk Blog ödülleri birincisi Çağın İnsan Kaynakları – Aydan Çağ oldu. Blogger masasından kalkarken, aslında hepimiz adına ödülü almak için koşarak gitti Aydan. Sahnede ödülü aldıktan sonra, İpek Aral Kişioğlu’na ve tüm takipçilerine teşekkürlerini sundu.  

Sahneye davet edilen konuşmacı İDO nun Genel Müdürü Dr Ahmet Paksoy du. Paksoy konuşmasında “Tecrübesizliğin Şansın” dır sloganı kullandı. İlginç bir anekdot olarak “Sosyal medyayı bilmiyordum. Ta ki İdo hakkında bir eleştiri kampanyası başlatılıncaya kadar.” Paylaştı. İDO da yaptığım girişimlerde gençliğimin faydasını gördüm, eğer tutmazsa başka bir iş yaparım düşüncesi güttüm. Ama başarılı oldum dedi. İlginç bir yaklaşıma sahipti. Fakat bize aktardığı şey; “Sen. Genç arkadaşım. Risk almak ve hayatına şekil vermek için neyi bekliyorsun? “  

Paksoy dan sonra sahneye muhteşem sohbetiyle Bekir Ağırdır çıktı. Fatih Türkmenoğlu ile sohbet eşliğinde geçen oturum da Bekir Bey gündem ve çeşitli sosyolojik olaylara değindi. O kadar güzel ve dolu içerikle konuşuyordu ki, not alamadım. Tweet Wall bir süre boş kaldı. Eminim o konuşma sırasında kimse tweet atmamıştı. Ki bu konu hakkında yine Twetter üzerinden Özlem Helvacı ile aynı düşünceleri paylaştığımız konusunda yazıştık. Sayın Ağırdır gezi parkı olaylarının aslında bir alarm olduğunu ve yakında gelecek en büyük tehlikenin kadın üzerine olacağı vurgusunu yaptı. Malum gündem konularına değinen Ağırdır, Kadın meselesi Türkiye’de henüz çözümlenememiş ve konuşulamamıştır. Bu sayede kadın meselesi çeşitli mevzularda dile getirilebiliyor dedi.  

Bir sonraki oturumumuz; Biz Nasıl İnsanlarız? İk Profesyonellerinin Değerleri oldu. Capital dergisinden Sedef Seçkin Büyük moderatörlüğünde konuşmacılar; Doç Dr Mine Afacan Fındıklı, Merck Gruptan Sevilay Pezek Yangın ve Tat Konserveden Arzu Aslan Kesimer di. Oturum süresince yine salonda doluluk olduğu için ayakta dinledik. Hatta not alırken kâğıdı duvara ve çeşitli zeminlere koyarak zorlandığımı biliyorum. Sunumun başında yapılan çeşitli grafikler ve istatistiki araştırmalar yansıtıldı duvara. En beğendiğim söz İnsan Kaynaklarının Türkiye’de halen Kurmay Yetkili konumda olduğu ve Stratejik Yönetim biçimini benimseyememiş olmasıydı. Ki bu algı ülkemin kurumlarının genelini yansıtmaktadır.  

Öğle yemeği arasında kongrenin farklı bir özelliğini kullandık. Beslenme Çantası Oturumları ismini verdikleri oturum sayesinde yemeğe gitmeyip sunum dinlemek isteyenlere verilen kumanyalar ile oturumu takip edebildikleri bir sistemdi. Bence gayet başarılı bir fikirdi. Bu süreçte Human Group tan Timuçin Bayraktar bizlere İnovasyon Kültürü: Küçük Balık Büyük Balığı yer sunumunu aktardı. Gelenekçi yapılara kafa tutan garaj veya oda şeklinde kurulan firmaların sektörün çınarlarını koltuğundan kaldırmalarını anlattı. Var olan bir uygulamayı geliştirirsiniz ve bu size yarar sağlarsa bu inovasyondur dedi. İnovasyonun teknolojiyle birlikte kolaylaştığı ve artık süreçlerin çok hızlı geliştiğinden bahsetti. Bu sayede bir firma kurup bunu milyonlarca kişiye tanıtmanız birkaç hafta alırken köklü bir çınar olan şirketinizin yok olması da yine aynı hızda olabilir dedi ve çeşitli örnekler sundu.  

Sırada Peryön İnsan Yönetimi Ödülleri kazananlarının sunumları vardı. Burada en beğenilen firmalardan birisi tabi ki Viko oldu. Viko firmasını İdeal İşyerleri Çalıştayından beri takip ediyorum. İk direktörü Gülay Selki ile ilk tanıştığımız da 15 yıl gibi kısa bir süre de muhasebe departmanında çeşitli bölümlere ayrılmış insan kaynakları departmanı kuran bir firma olduklarını iletmişti.  Peryön kongresinde ilk gün viko dan kimseyle görüşememiştim. İçimde ukde kaldığı için akşamdan tweet olarak iletmiştim kendilerine. Ertesi gün fuayede Gülay hanımı görünce çok mutlu oldum. Ama onun beni tanıması ve alakadar konuşması çok büyük bir mutluluktu. Ödülü kazanan süreçleri anlatırken sunumu izlemeye gelen kişiler tabiri caizse ağzı açık dinledi. Viko’nun ardından sahneye Eczacıbaşı Baxter çıktı ve aynı şekilde inovatif hamlelerin neler kattığını ve ne gibi bir farkındalık yarattıklarından bahsetti.  

Kongrenin ve günün son oturumları arasından yaptığımız seçim çok harika oldu. Eğitmen ve Yazar Mehmet Auf iş hayatını Metaforik olarak anlatan bir konsept ile orkestra kurmuş. En eğlenceli oturum olduğu kesindir. Oturum sırasında bazen eller havaya, bazen ritim tuttuk, kah güldük kah eğlendik. İş yaşamında işe alım, yetenek yönetimi, mobbing ve yetki gibi konuları metafor kullanılarak bize müzikal bir gösteri edasıyla sundular. Metafor kullanarak düzenlenen skeçler ve tiyatral denemeler olduğunu biliyoruz. Fakat metaforik müzikali ilk kez tecrübe edindik.

Her güzel şey kısa sürer, tıpkı Peryön Kongresi gibi. Kongrenin altyapısı, organizasyonu be katılımcıları çok iyiydi. Hazırlanma sürecinde emeği geçen herkesin eline sağlık. Bu süreçte görüşme fırsatı yakaladığım ve fikir alışverişinde bulunduğum kişilere ayrıca Teşekkürlerimi iletiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder